Neden Kadın ve Çocuk

Neden Kadın ve Çocuk

90’’lı yıllarda Eminönü Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitime Muhtaç
Çocuklara Yardım Derneği olarak başlayan örgütlenme serüvenimiz; ilklere
imza atarak çalışmalarını başarı ile yürütürken; eğitim alanında ihtiyaçların
çeşitliliği, hayal diye erişilmez görülen şeylerin gerçeğe dönüşebileceğinin
fark edilmesi ile evrimleşme sürecine girmiştir.

İlk adım,
Özel eğitime muhtaç çocuklara yönelik çalışmaları sürdürme amacı ile bir
araya gelirken önceliğimiz engelli çocuklarımızın okullarına kavuşmalarını
sağlamaktı.

Rehberlik Araştırma Merkezi ile koordineli olarak engelli aileler ile
kurduğumuz dernek ile yüzlerce çalışma gerçekleştirdik.
Engelli çocuğa sahip aileler olarak dernek kurarak bir araya gelme
serüvenimizin çıkış noktası; ülkemizde engelli çocukların eğitim ortamlarının
olmaması, var olanların ise yetersiz olmasıydı.

Önceliğimiz, çocuklarımızın eğitim alabilecekleri okul ve eğitim merkezlerini
hayata geçirmek oldu.

Engelli Çocuğa sahip olan aileler olarak Dernek kurarak biraraya gelme serüvenimizin ihtiyacını oluşturan, ülkemiz ve dünyada ki engelli çocukların durumu aşağıda bulunan gerçekler neticesinde oluşmuştur.

 DEVLET SAKATLARIN KORUNMALARI VE TOPLUM HAYATINA İNTİBAKLARINI SAĞLAYAN TEDBİRLER ALIR. (TC. ANAYASASI)”

Dünya sağlık teşkilat tarafından dünya standartları kullanılarak belirleren istatistiklere göre gelişmiş ülkelerde toplam nüfusun %10’u gelişmekte olan ülkelerde ise %12’sini engellilerin oluşturduğu belirlenmiştir.

Bu yaklaşımla Türkiye’de 7.5 Milyon engelli yaşadığı varsayılmaktadır.

Ülke nüfusumuzun içerisindeki engelli insanlarımız sorunlarını yakınları ile paylaşmakta ve mevcut sorun yaklaşık 24 milyon Türk insanının yakından ilgilendirmektedir.

Özel Eğitim Rehberlik ve Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tanımına göre özel eğitim gerektiren çocuklar “Beden, zihin, dil, duygu, sosyal özellikleri ve durumlarındaki olağan dışı ayrılıklar sebebiyle normal eğitim hizmetlerinden yararlanamayan veya kısmen yararlanabilen bu sebeple özel eğitim gerektiren çocuklardır.”

Okulda başarısızlık veya topluma uyum güçlüğü gösteren her çocuk zihni gerilik nedeniyle güç öğrenen çocuk değildir. Zihni gelişme ve öğrenmede gerilik gösteren çocuklar, doğumdan önce, doğum sırasında ve sonraki gelişmelerde meydan gelen yavaşlama, duraklama nedeniyle davranış ve uyum yönünden yaşıtlarına göre sürekli gerilik ve yetersizlik olan çocuklardır. Eğitilebilir derecede zihni yetersizleri nedeniyle, özel eğitim program ve koşullarına gereksinimi olan kısmen bağımlı çocuklardır.

         Bu çocuklar bizden iyileştirme değil, uygun bir eğitim ve anlayış beklemektedirler. Bu çocukların eğitim ve öğretimleri, normal sınıf programlarına uyum sağlamada güçlük gösterdiğinden, eğitimde bireysel ayrıcalıkların dikkate alınması gerektiği ilkesine uygun olarak, herkesin yetenekleri ölçüsünde, hakkı olan temel eğitimi alması düşüncesiyle ileri ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Bölümünce “Alt Özel Sınıflar ve Özel Eğitim okulları” açılmıştır.

         Bu çocukların durumları uygun programlar uygulayan bu sınıf ve okullar, öğrenme güçlüğü çeken çocuklara saygıdan doğan ve çocuğu kazanmaya yönelik yasal temelleri ve amaçları olan kuruluşlardır.

         GEÇ VE GÜÇ ÖĞRENEN ÇOCUKLARIN ÜLKEMİZDEKİ DURUMU

         Ülkemiz ilkokul çağı nüfusunun %2’sinin değişik düzeyde zihni yetersizlik göstermekte olduğu varsayımı ile hareket ettiğimizde bunların da %89’unun eğitilebilir düzeyde yetersizlik gösterdiği kabul edilebilir.

         Okul çağına gelen çocuğun ders başarısında ve sosyal davranışı da dikkati çeker derecede süreklilikte, yaşıtlarından geri kaldığı, uyumsuzluk fark edildiğinde çocuğun özel bir tanınmaya gereksinim duyduğu anlaşılır. Bunu rehberlik ve Araştırma Merkezinde görevli uzmanlar gerçekleştirir. Aile ve okul çevresinde uygun koşullarda bir ortam sağlandığında çocuğun başarısı ve uyumu artar. Ancak bazı durumlarda başarısızlık ve uyumsuzluğun gerçek nedeni çocuğun zihni kapasitesindeki yetersizliktir. Bu çocukların kendilerine en uygun eğitim öğretim programlarından yararlanabilmeleri için özel sınıflar kurulmuştur. Özel sınıflarda uygulanan programda her çocuğun kendi gücü oranında beceri ve alışkanlıklar kazanarak topluma uyumlu ve yararlı bireyler olması amaçlanmıştır. Çocuğa sınıfta öğrendiği pratik amaçlı bilgileri günlük yaşamında uygulanabilen yeterliliği kazandırmak gerekir. Böylelikle kendi kendine yararlı topluma uyumlu kişilik geliştirilebilir. (İstanbul, Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik ve Merkezi Merkezi yayını)

ÇOCUK NEDEN ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ OLARAK DÜNYAYA GELİR?

Doğumdan önce;

  • Anne ve babanın akraba olması,
  • Anne yada babanın radyasyona maruz kalması, Alkol sigara ilaç ve madde bağımlısı olması.
  • Annenin yaşının çok genç ya da yaşlı olması
  • Annenin çok çocuk sahibi olması
  • Annenin hamileliği boyunca düzenli doktor kontrolünden geçmemesi

Doğum sırasında;

  • Uzun süre doğumlarda bebeğin oksijensiz kalması
  • Doğum esnasında yanlış uygulama
  • Bebeğin erken yada geç doğması

Doğumdan sonra;

  • Ateşli iltihaplı hastalıklar, beyin darbeleri, uzun süren sarılık, zehirlenmeler
  • Doğumun hemen ardından kan tetkitleri ile erken teşhis edilip, tedavi edilebilecek hastalıkların cildiye alınmayıp engel olunmaması gibi nedenler çocuğun zihinsel engelli olmasına neden olur.

NASIL SINIFLANDIRIRLAR?

  • Hafif derecede zihinsel özürlüler; Okul öncesinde ve ilkokulun ilk bir iki senesinde fark edilemeyebilirler, Üç sınıfta zorlanırlar ve ancak dikkatli anne babalar uzmanlar tarafından fark edilebilirler.
  • Orta dereceli zihinsel özürlüler; Uzman veya dikkatli ailelere ihtiyaç duyulmadan hemen fark edilebilirler. Eğitimden yararlanabilirler hatta bir kısmı özel eğitimle basit bir meslek sahibi dahi olabilir.
  • Ağır zihinsel özürlüler; Eğitimden yararlanamayacak kadar ağır durumda olan çocuklardır. Tuvalet eğitim bile alamazken, vücudun direnci az olduğundan sık sık akciğer, idrar yolu, cilt enfeksiyonu gibi hastalıklara yakalanırlar.

                 SEVGİLİ ANNE VE BABALAR;

Özürlü çocuğunuzun özelliğini tanımaya çalışın. Çocuklarınızın durumunu saklamayın. Yakın çevrenize, arkadaşlarınıza, komşularınıza durumunu ve özelliklerini anlatın.

Zihinsel özürlü bir çocuğun ihtiyaç duyduğu en büyük şey ilgi ve sevgidir.